Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Sanatçı Mehmet Akça yönetiminde hazırlanan sekiz CD’lik albümde “Ferahfeza Mevlevi Ayini”, “Hüzzam Mevlevi Ayini”, “Neva Mevlevi Ayini”, “Saba Buselik Mevlevi Ayini”, “Şevk-ü Tarab Mevlevi Ayini”, “Saba Mevlevi Ayini”, “Bestenigâr Mevlevi Ayini” ve “Ensrümantal Mevlevi Ayini” yer alıyor.
Albümde, besteciliğinin yanı sıra neyzenliği ve hanendeliği ile de ünlü olan İsmail Dede Efendi’nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi veren bir kitapçık ta bulunuyor.
Albümde bulunan “Mevlevi Ayinleri” başlıklı bölümde, dinleyiciler ve özellikle de “Mevlevilik” hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için aydınlatıcı bilgiler yer alıyor.
Sultan Abdülmecid’in Batı Müziği’ne Sevdası Dede Efendi’yi Küstürdü
Klasik Türk Müziği’nin en büyük bestekârları arasında kabul edilen Hammâmîzâde İsmail Dede Efendi, Mevlevihane’de çilesini doldurduğu günlerde yaptığı bir besteyle Sultan 3. Selim’in dikkatini çekmiş, bu sayede sarayda itibar görmeye başlamış ve Enderun’da hocalık etmiştir. 2. Mahmud döneminde de devam eden bu durumu, tahta geçtiğinde henüz çok genç yaşta olan Abdülmecid döneminde değişmiştir. Sultan Abdülmecid’in Batı müziğine duyduğu ilginin Klasik Türk Müziği’ne verilen önemin önüne geçmesi karşısında Dede Efendi’nin rahatsızlık duyduğu bilinmektedir. Bu sebeple İsmail Dede Efendi’nin, talebesi olan Dellalzade İsmail Efendi’ye “İsmail, bu oyunun tadı kaçtı” dediği söylenmekte ve aynı yıl padişahın izniyle Hac vazifesi için kutsal topraklara gittiği bilinmektedir. Mekke’de kolera salgınına yakalanan İsmail Dede Efendi, bir Kurban Bayramı’nda doğduğu gibi, yine bir Kurban Bayramı’nda vefat etmiştir. Dede Efendi’nin son verdiği eser, Yunus Emre’nin haccı terennüm eden “Yürük Değirmenler gibi” şiirinin bestesi olmuştur.